|
Kategori |
İngilizce |
Türkçe |
|
General |
|
1 |
Genel |
cross the border f.
|
sınırı geçmek |
|
This freedom of choice must not, however, be lost when these citizens cross the border.
Ancak bu vatandaşlar sınırı geçtiklerinde bu seçme özgürlüğü kaybedilmemelidir.
More Sentences
|
Trade/Economic |
|
2 |
Ticaret/Ekonomi |
cross-border transactions i.
|
sınır ötesi işlemler |
|
Consumers are concerned about security, particularly with cross-border transactions.
Tüketiciler, özellikle sınır ötesi işlemlerde güvenlik konusunda endişe duymaktadır.
More Sentences
|
3 |
Ticaret/Ekonomi |
cross-border transfer i.
|
sınır ötesi transfer |
|
The banks have always refused to make the necessary investment to keep the cost of cross-border transfers down.
Bankalar, sınır ötesi transferlerin maliyetini düşük tutmak için gerekli yatırımı yapmayı her zaman reddetmiştir.
More Sentences
|
Politics |
|
4 |
Siyasal |
cross-border crime i.
|
sınır ötesi suçlar |
|
We are concerned here with cross-border crime.
Burada sınır ötesi suçlardan endişe duyuyoruz.
More Sentences
|
5 |
Siyasal |
cross-border trade i.
|
sınır ötesi ticaret |
|
Globalisation, in conjunction with other factors, has led to increased cross-border trade.
Küreselleşme, diğer faktörlerle birlikte sınır ötesi ticaretin artmasına yol açmıştır.
More Sentences
|
6 |
Siyasal |
cross-border cooperation i.
|
sınır ötesi işbirliği |
|
Cross-border cooperation should become a prime instrument of our future security policy.
Sınır ötesi işbirliği, gelecekteki güvenlik politikamızın başlıca araçlarından biri haline gelmelidir.
More Sentences
|
7 |
Siyasal |
cross the border f.
|
sınırı geçmek |
|
Everyone was allowed to cross the border, except those carrying objects with the aim of causing destruction.
Yıkıma neden olacak nesneler taşıyanlar dışında herkesin sınırı geçmesine izin verildi.
More Sentences
|
Telecom |
|
8 |
Telekom |
cross-border connection i.
|
sınır ötesi bağlantı |
|
I would make an exception for aviation, which, in most cases, involves cross-border connections and long distances.
Çoğu durumda sınır ötesi bağlantılar ve uzun mesafeler içeren havacılık için bir istisna yapabilirim.
More Sentences
|
General |
|
9 |
Genel |
cross the border f.
|
yurt dışına çıkış yapmak |
|
10 |
Genel |
cross the border illegally f.
|
yasadışı yollardan sınırı geçmek |
|
11 |
Genel |
cross the border illegally f.
|
yasadışı yollarla sınırdan geçmek |
|
12 |
Genel |
wait for a permission to cross the border f.
|
sınırdan geçmek için izin beklemek |
|
13 |
Genel |
make a cross-border operation f.
|
sınır ötesi operasyon yapmak |
|
14 |
Genel |
perform a cross-border operation f.
|
sınır ötesi operasyon yapmak |
|
15 |
Genel |
cross-border zf.
|
sınır ötesi |
|
Trade/Economic |
|
16 |
Ticaret/Ekonomi |
cross border shopping i.
|
sınır aşırı alışveriş |
|
17 |
Ticaret/Ekonomi |
cross border sourcing i.
|
sınır ötesi tedarik |
|
18 |
Ticaret/Ekonomi |
cross-border mergers i.
|
sınır ötesi birleşmeler |
|
19 |
Ticaret/Ekonomi |
cross-border investment i.
|
yabancı yatırım |
|
|
20 |
Ticaret/Ekonomi |
cross border shopping i.
|
yurt dışı alışveriş |
|
21 |
Ticaret/Ekonomi |
cross-border s.
|
yurt dışı |
|
22 |
Ticaret/Ekonomi |
cross-border s.
|
uluslararası |
|
Politics |
|
23 |
Siyasal |
european convention on cross border television i.
|
avrupa sınır ötesi televizyon sözleşmesi |
|
24 |
Siyasal |
committee on legal aid in cross-border disputes in civil and commercial matters i.
|
özel hukuk ve ticaret hukuku konularındaki sınır aşan uyuşmazlıklarda adli yardım komitesi |
|
25 |
Siyasal |
cross-border co-operation i.
|
sınır aşırı işbirliği |
|
26 |
Siyasal |
cross-border capital flows i.
|
sınırlar arası sermaye akımları |
|
27 |
Siyasal |
cross-border movements i.
|
sınır aşırı hareketler |
|
28 |
Siyasal |
cross-border operations i.
|
sınır ötesi harekat |
|
29 |
Siyasal |
cross-border funding i.
|
sınırlar arası fonlandırma |
|
30 |
Siyasal |
cross-border i.
|
sınır aşırı |
|
31 |
Siyasal |
cross-border spillovers i.
|
sınırlar arası yayılmalar |
|
32 |
Siyasal |
cross-border coordination i.
|
sınırlar arası koordinasyonu |
|
33 |
Siyasal |
cross border satellite broadcasting i.
|
sınır ötesi uydu yayınları |
|
34 |
Siyasal |
cross-border portfolio outflows i.
|
sınırlar arası portföy çıkışları |
|
35 |
Siyasal |
cross-border development i.
|
sınır ötesi kalkınma |
|
36 |
Siyasal |
cross-border crisis management i.
|
sınır ötesi kriz yönetimi |
|
37 |
Siyasal |
cross-border capital flow i.
|
sınır ötesi sermaye akımı |
|
38 |
Siyasal |
cross-border traffic i.
|
sınır ötesi trafiği |
|
39 |
Siyasal |
cross-border i.
|
sınır ötesi |
|
|
40 |
Siyasal |
cross-border financial flows i.
|
sınırlar arası sermaye akımları |
|
41 |
Siyasal |
illegal border cross i.
|
yasa dışı sınır geçişi |
|
42 |
Siyasal |
cross-border s.
|
sınır ötesi |
|
Institutes |
|
43 |
Kurum/Kuruluş |
cross border cooperation i.
|
sınır ötesi işbirliği |
|
Tourism |
|
44 |
Turizm |
cross-border ticketing i.
|
sınır-ötesi biletleme |
|
Computer |
|
45 |
Bilgisayar |
cross border connection i.
|
sınır ötesi bağlantı |
|
Telecom |
|
46 |
Telekom |
cross-border interconnect i.
|
sınırlararası arabağlantı |
|
Aeronautic |
|
47 |
Havacılık |
cross border area i.
|
sınır geçiş sahası |
|
48 |
Havacılık |
cross border area i.
|
sinir geçiş sahası |
|
Military |
|
49 |
Askeri |
cross-border operation i.
|
sınır ötesi operasyon |
|
50 |
Askeri |
cross-border attack i.
|
sınır ötesi saldırı |
|
51 |
Askeri |
cross-border operation i.
|
sınır ötesi harekat |
|
52 |
Askeri |
cross-border raid i.
|
sınır ötesi saldırı |
|
53 |
Askeri |
cross-border s.
|
sınır ötesi |
|